loader image
a

3Xacademy.com

  /  Eğitim   /  Evimde ERGEN var

Evimde ERGEN var

Evimde ERGEN var

Dünyanın önde gelen Tıp dergilerinden Lancet’in yayımladığı yeni bir araştırmaya göre ergenlik artık 10 ve 24 yaşları arasında yaşanıyor.

Ergenliğin, çocukluk ve yetişkinlik arasındaki döneme denk geldiğini belirten araştırmalar, hemen hemen dünyanın her yerinde ergenliğin artık 20’li yaşların ortalarına kadar uzandığını gösteriyor. Bu yüzden, ergenliğin eskiden olduğu gibi 12-19 yaşları arasında değil, 10-24 yaşları arasında yaşandığının genel bir algı olarak toplumlara yerleşmesi gerektiğini işin uzmanları söylüyor.

Ergenliğin geç sona ermesinin toplumsal rollerde de değişiklikler meydana getirdiğini gösteren araştırma, artık eğitim sürecinin daha geç sona erdiğini ve evliliklerin daha geç yapıldığını aktarıyor.

Ergenlik ile çocukluk döneminden yetişkinliğe geçilirken, hem çocuk hem ailesi zor ve sancılı süreçler yaşar. Bu dönemde ergenler, kimlik oluşturmaya ve kendini tanımaya çalışırken evde ailesiyle birtakım problemler yaşaması da olasıdır. Ergenlik döneminin gelişim özelliklerini anlamak ve bu dönemin duygu ve düşünce işleyişleri hakkında fikir sahibi olmak ailelerin bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatmalarını sağlar. Çocuğumuzla iletişimin en önemli şifresi ona sevgi ve doğru iletişim yolları ile yaklaşmaktır.


Bu dönemi en sağlıklı şekilde atlatmak için çocuklarımızın ihtiyaç duydukları an, yanlarında  olmak önemlidir. Bu başarılırsa ilişkiler daha da güçlenir. Ergenlikte fiziksel değişimin yanında, sosyal ilişkilerde de psikolojik olarak bir farklılaşma ve gelişim yaşanır.

Bunlar kızlar da ve erkekler de farklılık gösterir. Ergenlik dönemi aşamaları her genç de aynı sırada görülse de zamanlaması farklıdır. Ortalama olarak kızlar, erkeklerden 1,5 – 2 yaş öncesinde ergenliğe girmiş olurlar ve bu dönem, yaklaşık altı yıl kadar sürer.

Evimde Ergenimle Ne yapacagım?
“BİZİ HİÇ DİNLEMİYOR” TAVRINDAN KAÇININ!

Gelişim ve değişim ergenlik döneminde her açıdan zorlu geçmektedir. Gençler bu dönemi kontrol edemediklerinden duygusal ve davranışsal birçok problem yaşanmaktadır. Ergenlik, sosyal olarak akran ve okul gruplarının bir parçası olmanın öneminin arttığı bir dönemdir. Aileler tam da bu aşamada “Bizi artık hiç dinlemiyor, bizi yok sayıyor” diye düşünebilmektedir. Fakat aksine kendi yaşıt grupları genç için ne kadar önem kazanmış olsa da ailenin tutumları hâlâ ergenin oluşturduğu kişilik üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Çünkü ergen yeni hayatında öğrendiği tüm bilgileri ve deneyimleri ailesinden öğrendikleriyle bir süzgeçten geçirir ve bunun sonucunda yeni bir davranış şekli gelişir.

DUYGULARDA İNİŞLER ÇIKIŞLAR OLUR

Fiziksel değişimde en önemli haberci boyun uzaması olur. Kızlar 18-23, erkekler 25-30 cm uzarlar. Beden ağırlığında da büyük değişimler yaşanır. Vücut ağırlığı her iki cinsiyette de artışa geçer. Vücutta yağ oranı artışı ve hormanel değişimlerle birlikte de sivilce artışları görülebilir. Ergenlik döneminde fiziksel olarak birçok değişimin yanı sıra hormanların da değişimiyle duygularda çok hızlı iniş çıkışlar yaşanır.

DESTEĞİNİZLE SORUNLARINI ÇÖZEBİLİR

Yapılan birçok araştırma,  ergenlerin aile desteğinin, pozitif yönde olması halinde, problem çözme becerilerinin, uyum seviyelerinin yükseldiğini, stres ve depresyon yaşama risklerinin çok azaldığını ortaya koymaktadır. Bu durum ne kadar çok önem kazanmış olsa da, aileler bu durumu bilse de bazen işler çok karışmakta ve aileler için dayanılmaz bir hale gelmektedir. Anne babalar, ergenlerle, yönünü kaybedip nasıl davranacaklarına dair büyük bir kasırgaya kapılmaktadırlar.

ERGENLİK DÖNEMİNDE 6 küçük ALTIN KURAL;
  1. SINIRLARI ONUNLA BİRLİKTE KOYUN: Ergenlik, bilinenin aksine tamamen özgürlük ve sınırsızlık tanınan bir dönem değildir. Aynı zamanda ergenler, ne kadar sınırsızlığa ihtiyaç duysalar da ailelerin tutarlı ve mantıklı koyduğu sınırlar, ergenler üzerinde geliştirici olmaktadır. Gencin taleplerini de işin içine katarak gidiş-geliş saatleri, harçlık miktarı, ders çalışma süresi, ekran karşısında geçirilen zaman gibi konularda ortak sınırlar belirlenebilir. Bu dönemde bir çocuğu tamamen serbest bırakmak, yanlış akran gruplarına dahil olup çocuğun zarar görmesini destekleyebilir. Bu durumdan çocuklarımızı da uzak tutabilmek adına gencin istekleri ve duyguları göz önünde alınıp gerekli kurallar oluşturulabilir. Ve bu tür sınırlar gençlere, ailenin onu önemsediği mesajını da verir.
  2. ÖRNEK VERMEYİN, ÖNCE ONU DİNLEYİN: Ergenlik dönemi yaşanılan her duruma dair ailelerden tavsiye ve öğüt dinleme aşaması değildir. Ergenler, “Ben senin yaşında şunu yapardım, bu olayı ben de yaşamıştım, şöyle yapmıştım” cümlelerini dinlemeyi sevmez. “Kendinizi düşünün , yakın arkadaşınızla konuşuyorsunuz , sürekli tavsiye almak mı yoksa anlaşılmak ve dinlenmek mi istersiniz.”.Ergenlik aynı zamanda hayatı deneyimleme sahnesi olduğundan, bir ergen yaşamına dair bir olay paylaştığında sadece dinleyen olmak çocuğunuzun sizinle korkularını, kaygılarını ve düşüncelerini paylaşabilmesi için çok daha güzel bir yol olacaktır.

      3.ÖZEL HAYATINA SAYGI DUYUN: Ergenlerin bu dönemde kendi bireysel sınırlarına da ihtiyacı vardır. Bu dönemde kapı kapatma            durumları artabilir. Aslında bireysel sınırlar oluşturma ihtiyacında olan genci bu yönde desteklemek ilerideki hayatı için bir prova                  olacaktır. Bundan dolayı odasına girişlerde kapıyı çalarak girmek ailenin gence öğrettiği en güzel davranış tarzını kazandırır. Ailesi              tarafından duyulan bu saygı ergenin de onlara duyduğu saygı ile şekillenecektir.

  1. SARILIP ÖPMENİZDEN RAHATSIZ OLABİLİR:Ergenler bu dönemde ailelerinden uzaklaşıyormuş gibi görünse de aslında ailelerinin sevgi ve takdir göstermelerine de ihtiyaç duymaktadırlar. Bu dönemde ergenlerimiz fiziksel temaslı sarılma ve öpme içeren durumlardan hoşnut olmayabilirler. Bundan dolayı bu dönemde aileler sevgi gösterilerini gencin istek ve taleplerini dinleyerek karşılayabilirler.
  2. DÜRÜST OLUN VE ONA GÜVENİN:Bu dönemde ailelerin gençler üzerinde kuşkuları artmaktadır. Aileler yaşadıkları bu durum ile birlikte gençleri daha da kısıtlamaktadırlar. Gençler bu dönemde aileleri tarafından güvenilmeye ihtiyaç duyar. Ancak bu şekilde kendilerine güven oluşturabilirler. Bundan dolayı aileler gençlere yanında olduklarını hissettirmelidir.
  3. ARKADAŞLARI KONUSUNDA KATI OLMAYIN:Ergenlik aynı zamanda yaşıt gruplarıyla daha fazla vakit geçirmek ve sosyalleşme isteğinin arttığı bir dönemdir. Genç bu gruplara dahil ve ait olma-olmama durumuna göre de karakter gelişimini oluşturmaktadır. Bundan dolayı bu dönemde anne ve babadan uzaklaşmalar görülmesi normaldir. Aileler tam da bu aşamada “Çocuğum benden tamamen uzaklaşıyor” gibi endişelere kapılmamalı, arkadaşları konusunda katı sınırlar koymamalıdır. Bu durumun gelişim dönemlerinin bir parçası olduğunu bilmek aileler açısından faydalı olacaktır.
SON SÖZ


Ergenlik, gençler ve aileler açısından stresli bir dönemdir. Çocuklarımızı biz dünyaya getirdik bununla birlikte bizim gerçekleştiremediğimiz hayallerimizi değil, kendi hayallerini yaşamalarına yol gösterip şefkatli sınırlar ile süreci yönetmeliyiz. Bunu başarmak iki taraf için de güzel anılarla dolu bir gelişim yolculuğu olacaktır.

Yorum Bırak