Z kuşağı Ebeveyni Olmak
Sessiz kuşak, Bebek Bombardımanı isimleri size neyi çağrıştırıyor? Nesiller hakkında ne biliyorsunuz? X kuşağını Y’ den ayıran ne? Z kuşağı kime deniyor? Nesillerin isimleri nerede başlıyor, Nerede bitiyor? Neden alfabe çorbası gibi karmakarışık? Kafanızın karıştığını mı hissediyorsunuz. Emin olun yalnız değilsiniz?
Nesilleri diğer adı ile kuşakları etiketlerken, yaşlara göre değil, doğum yıllarına göre tanımlıyoruz. Nedeni basit, nesiller gruplar halinde yaşlanır. Kuşaklar, 15-20 yıllık sürelerde o dönemi tetikleyen bazı olaylar sonucunda değişirler.
Bu konuyu daha iyi anlayabilmek için gelin önce kuşaklara bir göz atalım;
- Uyumlu/Kanaatkar /Tutkulu/Otoriteye Saygılı
- Teknolojik gelişmelerin süreçleri etkileyici seviyede değiştirmediği gözlemlenen bir dönem
- Savaş ve yoksulluk gören, buna bağlı olarak da başarı, güç ve daha iyi bir sosyal konum kazanabilmek için hırslanmış bir kuşak
Sessiz Kuşak
- Uyumlu/Kanaatkar /Tutkulu/Otoriteye Saygılı
- Teknolojik gelişmelerin süreçleri etkileyici seviyede değiştirmediği gözlemlenen bir dönem
- Savaş ve yoksulluk gören, buna bağlı olarak da başarı, güç ve daha iyi bir sosyal konum kazanabilmek için hırslanmış bir kuşak
Bebek Bombardımanı ‘’Baby Boomers’’
- Kuralcı/Çalışkan/Başarı Odaklı/Sadık/Otoriteye Saygılı/Amaç Odaklı/ Uyumlu/ Kanaatkar ’’BEN’’ odaklı
- Teknolojinin yeni yeni gelişmeye başladığı bir dönem olduğu için uyum sağlayamamış ,
- Savaş sonrası doğum oranlarının yükseldiği ,anne- babalara ve çocuklarına bakan birbirine bağlı bir kuşak.
X Kuşağı
- Şüpheci/İş Odaklı/Rekabetçi/Duyarlı/Otoriteye Saygılı/Mücadeleci/Kanaatkar/Sabırsız
- Teknolojik gelişmelere mecbur kaldığı için uyum sağlamaya ve alışmaya çalışan,
- Daha iyi yaşam standartları için daha az çocuk anlayışı, maddiyata önem veren bir kuşak,
Y Kuşağı
- Sorgulayıcı/Girişimci/Tatminsiz/Otoriteye Karşı Saldırgan/Özgüvenli/Gerçekçi/Şeffaf
- Teknoloji onlar için hayattaki temel araç ve simgeyi temsil ediyor,
- Özellikle akranlarının görüşleri ve bakış açıları onlar için önemli, ekip ruhuna sahip bir kuşak
Z Kuşağı
- Yaratıcı/Geleneksellikten uzak, Tüketici, Tatminsiz, Sonuç Odaklı, Otoriteye Karşı Saldırgan, Doğrucu, Güvenli, İletişime Açık
- Teknoloji onların bir parçası, yaşamlarının temeli
- Teknoloji aracılığıyla sürekli iletişim kanalları açıkken yalnız bir yaşam benimsemesi beklenen kuşak.
Dijital Kuşak ‘’Alfa Kuşağı’’
- ???????????
İnsanlar anne karnından , ocaktan çıkan erimiş bir cam gibi çıkarlar ve şaşırtıcı oranda şekillendirilebilirler. John Locke’ın Tabula Rasa teorisine göre;
Yeni doğan bebeklerin zihni boş bir levha gibidir. Bunu şekillendirmek, sanat eseri yaratmak ebeveynlerin elindedir. ‘’Sapiens, -Yuval Noah Harari-’’
Eğer 2000 yılından sonra doğan çocuklara sahip anne baba iseniz, yazımıza konu olan Z kuşağı neslinin ebeveynlerinden birisiniz demektir. Muhtemelen sizde X kuşağı yada Y kuşağının ilk yarısında doğmuş olmalısınız.
Peki Z kuşağı, X ve Y kuşağının şekillendirdiği dünyayı nasıl algılıyor? Kim bu Z kuşağı çocukları…
Bilişimin içine doğmuş ve teknoloji ile son derece barışık, ancak son derece kırılgan olan bu kuşağı anlamakta güçlük çektiğimizi söyleyebiliriz. Ne ebeveynler, ne iş dünyası ne de dünya bu kuşağa hazır… Henüz ne istediklerini, nasıl düşündüklerini anlayamıyoruz. Tüketim toplumu içinde büyüyen ‘’Z kuşağı’’ temsilcileri kendisinden önce gelen tüm kuşaklardan çok farklı düşünmekte, zihinsel ve psikolojik açıdan çok hızlı gelişim göstermekte ailelerinin korumacı davranışlarına karşın bağımsızlıklarına düşkün ve özgüvenleri yüksek bireyler olarak yetişen, dijital dünyanın göçmeni değil gerçek sahibi, sadece teknolojiyi değil doğayı, insanları, kitapları, gezegenleri kısacası yaşamın tüm unsurlarını önemseyen bu neslin aynı zamanda içe dönük bir dünyaları olduğu da yadsınamaz.
Z kuşağı bireyleri, kolay arkadaşlıklar kuramıyor ve ekip çalışmasına da çok yatkın değil. Eğitim ve Sosyal statü onlar için değerli, Analatik düşünüyorlar ve teknoloji yardımı ile her türlü bilgiye kolaylıkla ulaşıyorlar. Güvende olmak ve güvenli işleri yapmak gibi düşüncelere sahipler, konfor alanlarından çıkmaya çok hevesli değiller.
Toplumun standart kurallarını, dünün gözde mesleklerini, özgüvensiz kişileri, baskı altında çalışılan ve çok zaman ve zahmet gerektiren işleri önemsemiyorlar. Topluluktan çok bireyselliği savunuyorlar. Karşılıklı konuşmaktansa, sanal ortamda iletişime geçmeyi tercih ediyorlar.
Toplum kurallarından ve sınırlandırıcılığından hoşlanmadıkları için ebeveynleri ile sıklıkla tartışmaya giriyorlar. Aileleri tarafından engellemeler ile karşılaştıkları zamanda çok kırılgan oldukları için küserek kendi kabuklarına çekiliyorlar. Tanıdık geliyor mu bu çocuklar?
Peki Z kuşağı ile nasıl iletişime geçebiliriz?
- Daha çok X ve Y kuşağının ilk yarısında doğan ebeveynlerin, çocukları olan Z kuşağı için, işe gelişen çağa, bilime ve teknolojiye uyum sağlayarak başlayabiliriz.
- Bu çocuklar sözleri kesilmeden dinlenmeli ve kendilerini ifade etmelerine izin verilmeli, aksi takdirde önemsenmediklerini düşünebilirler.
- Baskı, ceza ve kısıtlama yerine daha akılcı çözüm ve önerilerle ikna edilmeliler.
- Eğitimleri ile ilgili kurallar olmalı aynı zamanda çocukların keyif alacağı etkinlikler oluşturulmalı, kendisine de zaman ayırması sağlanmalıdır.
- Ailecek alınacak kararlarda, tatile gitme, ev, araba ya da eve eşya alma konularında karar vermeden önce kaç yaşında olurlarsa olsun onlarında fikirleri alınmalıdır.
- Söylediğiniz bilgiler doğru ve deneyimlenmiş olmalıdır. Deneyime çok değer verdikleri için ikna edilmeleri daha kolaydır. Öykü ve hikayelerden çok gerçek yaşanmışlıklara, inanırlar.
- İş dünyasında hoşgörü ve işbirliği anlayışı ile yaklaşıldığında, kendilerinden ve yaratıcılık yönlerinden çok istifade edilebilir.
- Dijital konularda çok üstün fikirler üretebilirler.
- Daha esnek çalışma saatleri ve ortamı sağlanmalıdır.
- Zaman odaklı değil, proje odaklı çalışmaları sağlanmalıdır.
Z kuşağının yetişkin bireylere dönüşeceği yakın gelecekte , sadeleşme, sürdürülebilirlik, girişimcilik ve sivil toplum insiyatiflerinin değer kazanacağına, doğa dostu ürünlerin barışçıl bir dilin ve yaratıcı zekanın daha kıymetli olacağına inanıyorum.
Biz ebeveynler bu kuşağa nasıl yaklaşmalıyız?
Öncelikle duygusal olarak erişilebilir olmalıyız. Net biçimde tanımlanmış sınırlar, sorumluluklar, dengeli beslenme, yeterli uyku, ev dışı etkinlikler, yaratıcı oyunlar, sosyal etkileşim, yapılandırılmamış saatler ve onlara sıkılma fırsatı vermeliyiz.
Z Kuşağı insanlık tarihinde ebeveynleri tarafından en çok ilgilenilmiş, maksimum korunma uygulanan ve kontrol edilmiş kuşak olarak kabul ediliyor. Kendileri ve aileleri dışındaki insanlara karşı güven duyguları ve toplumsal aidiyet duyguları çok zayıf, sabretme alışkanlıkları yok denecek kadar az, dijital oldukları için her şeyin anlık olması dikkatlerini çekiyor bu yüzden odaklanma ve konsantrasyon sıkıntısı çekiyorlar. En basit işleri bile ebeveynleri tarafından yapıldığı için kendi başlarına sorunlarının üzerinden nasıl gelecekleri kestirilemiyor. Yaratıcılığa ve şahsiyete önem veriyorlar. Bildiğimiz türden meslekler, işler ve iş hayatı istemiyorlar.
Her şeyin hakları olduğunu düşünüyorlar. Hemen her türlü sorunlarını ebeveynlerine havale ettikleri için hiçbir şeyin değerini alın terleriyle deneyimleyemiyorlar. Onlar için internet kesintisi, su ve elektrik kesintisinden daha büyük bir trajedi.
Zamanlarının büyük bir kısmını sanal ortamda geçirdikleri için bazen gerçek hayat ile sanal ortamı karıştırabiliyorlar ve onlara bunu hatırlatmak gerekebiliyor.
Z kuşağının yetişkin bireylere dönüşeceği yakın gelecekte , sadeleşme, sürdürülebilirlik, girişimcilik ve sivil toplum insiyatiflerinin değer kazanacağına, doğa dostu ürünlerin barışçıl bir dilin ve yaratıcı zekanın daha kıymetli olacağına inanıyorum.
Biz ebeveynler bu kuşağa nasıl yaklaşmalıyız?
Öncelikle duygusal olarak erişilebilir olmalıyız. Net biçimde tanımlanmış sınırlar, sorumluluklar, dengeli beslenme, yeterli uyku, ev dışı etkinlikler, yaratıcı oyunlar, sosyal etkileşim, yapılandırılmamış saatler ve onlara sıkılma fırsatı vermeliyiz.
Z Kuşağı insanlık tarihinde ebeveynleri tarafından en çok ilgilenilmiş, maksimum korunma uygulanan ve kontrol edilmiş kuşak olarak kabul ediliyor. Kendileri ve aileleri dışındaki insanlara karşı güven duyguları ve toplumsal aidiyet duyguları çok zayıf, sabretme alışkanlıkları yok denecek kadar az, dijital oldukları için her şeyin anlık olması dikkatlerini çekiyor bu yüzden odaklanma ve konsantrasyon sıkıntısı çekiyorlar. En basit işleri bile ebeveynleri tarafından yapıldığı için kendi başlarına sorunlarının üzerinden nasıl gelecekleri kestirilemiyor. Yaratıcılığa ve şahsiyete önem veriyorlar. Bildiğimiz türden meslekler, işler ve iş hayatı istemiyorlar.
Her şeyin hakları olduğunu düşünüyorlar. Hemen her türlü sorunlarını ebeveynlerine havale ettikleri için hiçbir şeyin değerini alın terleriyle deneyimleyemiyorlar. Onlar için internet kesintisi, su ve elektrik kesintisinden daha büyük bir trajedi.
Zamanlarının büyük bir kısmını sanal ortamda geçirdikleri için bazen gerçek hayat ile sanal ortamı karıştırabiliyorlar ve onlara bunu hatırlatmak gerekebiliyor.